SİBERPUNK MANİFESTOSU

Biz ELEKTRONİK BEYİNLERİZ, bir grup serbest fikirli isyancılarız… Siber-uzayda yaşıyoruz, her yerdeyiz, sınır nedir bilmiyoruz. Bu bizim manifestomuz; Siberpunk’ların manifestosu.

Photo by Possessed Photography on Unsplash

I. Siberpunk

1/ Biz farklılığız. Bilgi okyanusunda yüzen teknolojik fareleriz.
2/ Biz okulda, sınıfın en kuytusunda, en arka sırada oturan çocuklarız.
3/ Biz herkesin garip olduğunu düşünen ergenleriz.
4/ Biz bilgisayar sistemlerini hackleyen, erişimin derinliğini keşfeden öğrencileriz.
5/ Biz bir parkta, bir bankın üzerinde kucağımızda laptop’larımız ile oturmuş, en son arttırılmış gerçekliği programlayanlarız.
6/ Elektronik ıvır zıvırlarla doldurulmuş garajlar bizim. Bir köşedeki lehim makinesi ve yanındaki içi açılmış eski radyo… Bilgisayarlar, vızıldayan yazıcılar ve bip’leyen modemler bizim.
7/ Biz gerçekliği farklı bir şekilde görenleriz. Bizim bakış açımız sıradan insanların görebileceğinden daha fazlasını gösteriyor. Onlar sadece dışarıda ne olduğunu görebilirken, biz içeride ne olduğunu görebiliyoruz. Biz buyuz, hayalperestlerin gözlüklerini takan gerçekçiler.
8/ Biz komşuluk ilişkilerinden habersiz olan şu garip insanlarız. Her gün bilgisayar başında oturup bir şeyler araştıran… Bazen birkaç arkadaşımızla barda buluşmak ya da bir müşteriyle görüşmek için veya bir ara sokak torbacısıyla… Ya da sadece kısa bir yürüyüş için ara sıra evden çıkan…
9/ Çok arkadaşımız yok, sadece birkaç tane… Herkesle internetten tanışığız, bizim gerçek arkadaşlarımız orada, hattın öbür tarafında. Biz onları favori sohbet odamızdan ya da birlikte ele geçirdiğimiz sistemlerden tanıyoruz.
10/ İnsanların bizim hakkımızda ne düşündüğünü, ne konuştuğunu ya da dışarıdan nasıl göründüğümüzü umursamıyoruz.
11/ Çoğumuz, zorunlu olarak temas etmemiz gereken birkaç kişi dışında kimse tarafından bilinmeyen bir gizlilik içinde yaşamayı seviyoruz.
12/ Bazılarımız tanınmayı sever, şöhreti sever, yeraltı dünyasında bilinir… İsimleri genellikle orada duyulur. Ama hepimiz bir şeyde birleştik: biz siberpunklarız.
13/ Toplum bizi anlamaz, bilgi ve özgür fikirlerden uzak yaşayan sıradan insanların gözünde “garip” ve “çılgın” insanlarız. Toplum düşünce tarzımızı reddeder: tek toplum, birlikte yaşamak, birlikte düşünmek ve birlikte nefes almak — bir klişe.
14/ Onlar bizi özgür düşündüğümüz için dışlar, özgür düşünmek yasaktır.
15/ Siberpunk bir dış görünüştür, sadece bir hareket değildir. Siberpunklar kimsenin tanımadığı sıradan insanlardan, teknomanyak sanatçılara evrimleşir.
16/ Siberpunk bir edebiyat türü değildir, sıradan bir alt kültür bile değildir. Siberpunk, yeni çağın ürünü olan bağımsız yeni bir kültürdür. Ortak çıkarlarımızı ve görüşlerimizi birleştiren bir kültür… Biz biriz. Biz siberpunklarız.

II. Topluluk

1/ Bizi çevreleyen toplum, her şeyi ve herkesi kendisine çekerken, zaman bataklığında yavaşça batar.
2/ Ancak bazıları buna inanmayı reddediyor, hasta bir toplumda yaşadığımız açık. Oysa hükümetlerimizin övünmek için bu kadar becerikli bir şekilde kullandıkları reformlar, yapılabilecek büyük sıçramaların yanında küçük bir adımdan başka bir şey değildir.
3/ İnsanlar yeniden ve bilinmezden korkar, eskiyi, bilineni ve deneyimlediklerini tercih ederler. Yapabilecekleri yeni şeylerden korkarlar. Sahip olduklarını kaybetmekten korkarlar.
4/ Bu korkuları o kadar güçlüdür ki, devrimi bir düşman, özgür düşünceyi ise silah olarak görürler.
5/ İnsanlar bu korkuyu geride bırakmalı ve yola devam etmelidir. Yarın daha fazlasına sahip olabileceğiniz halde, şu an sahip olduğunuz küçük şeylere bağlı kalmanın anlamı nedir? Yapmaları gereken tek şey ellerini uzatmak ve yeniyi hissetmek. Düşüncelere, fikirlere, kelimelere özgürlük!
6/ Yüzyıllar boyunca her nesil aynı şekilde, herkesin takip ettiği ideallerde yetiştirildi. Bireysellik unutuldu. Çocuklara aynı kilişeler öğretildi ve eğer içlerinden birisi otoriteye meydan okumaya cesaret ederse cezalandırılarak kötü bir örnek olarak gösterildi: “İşte kendi fikrinizi ifade ettiğinizde ve öğretmeninizin sözlerini dinlemediğinizde başınıza bu gelir.”
7/ Toplumumuz hasta ve iyileşmeye ihtiyacı var. Tedavisi ise sistemi değiştirmek.

III. Sistem

1/ Sistem. Yüzyıllardır bugün artık geçerliliği olmayan kurallar üzerine kurulu. Doğduğu günden beri değişmemiş.
2/ Sistem bozuktur.
3/ Sistemin bizi yönetebilmesi için gerçeğini üzerimize dayatması gerekir. Hükümetin ona körü körüne biat etmemize ihtiyacı var. Bu nedenle bilgi tutulması yaşıyoruz. Hükümet bize bir bilgi verdiğinde, doğru yanlıştan ayırt edilemez. Yani yalanlar gerçek haline gelir, diğer her şey için temel olan bir gerçek haline... Böylece liderler bizi yalanlarla kontrol ederler ve sıradan insanların neyin doğru olduğuna dair hiçbir fikri yoktur, hükümete körü körüne biat ederek ona güvenirler.
4/ Biz bilgi özgürlüğü için savaşıyoruz. İfade ve basın özgürlüğü için savaşıyoruz. Sistem tarafından zulüm görmeden düşüncelerimizi serbestçe ifade etme özgürlüğü için…
5/ En gelişmiş ve “demokratik(!)” ülkelerde bile, sistem insanları yanlış bilgilendirir. İfade ve düşünce özgürlüğünün beşiği olduğunu iddia eden ülkelerde bile… Yanlış bilgi, sistemin ana silahlarından biridir. Bu silahı çok iyi kullanıyorlar.
6/ Bilgileri özgürce yaymamıza yardımcı olan şey internettir. İnternet; sınır ve limit olmadan…
7/ Bizim olan sizindir, sizin olan bizimdir…
8/ Herkes bilgiyi paylaşabilir, kısıtlama yoktur.
9/ Bilginin şifrelenmesi bizim silahımızdır. Böylece devrim kesintisiz yayılabilir ve hükümetler sadece izler...
10/ İnternet bizim alanımız, internette biz kralız!
11/ Yasalar… Dünya değişiyor, ancak yasalar aynı kalıyor. Sistem değişmiyor, sadece bazen birkaç ayrıntı düzeltiliyor, ancak aslında her şey aynı kalıyor.
12/ Yeni yasalara ihtiyacımız var. Bizi çevreleyen dünyaya, yaşadığımız zamana uyan yasalara… Geçmişe dayanarak inşa edilen yasalara değil, bugün için ve yarına da uyacak yasalara…
13/ Yasalar bizi sadece kendinden uzaklaştırıyor. Revizyona ihtiyaçları var.

IV. Vizyon

1/ Bazı insanlar küresel olarak neler olduğunu umursamıyorlar. Sadece kendi küçük dünyalarında, etraflarında neler olduğunu önemsiyorlar.
2/ Bu insanlar sadece karanlık bir gelecek görebilirler, çünkü şimdi yaşadıkları hayat da öyle...
3/ “Diğerleri” ise küresel endişeler duyuyorlar… Her şeyle, gelecek perspektifiyle ve gelecekte neler olacağıyla ilgileniyorlar.
4/ Onlar daha iyimser, onlara göre gelecek daha berrak ve daha güzel. Daha olgun bir insanlık, daha akıllı bir dünya görüyorlar.
5/ Biz ise ortadayız. Şimdi neler olduğu ile ilgileniyoruz ama yarın da ne olacağını umursuyoruz.
6/ Biz interneti umursuyoruz. İnternet geniş ve her gün daha da genişliyor.
7/ Yakında bu dünyadaki her şey internet tarafından kapsanacak; askeri sistemlerden, evdeki PC’ye…
8/ İnternet anarşinin beşiğidir.
9/ Kontrol edilemez ve bu onun gücüdür.
10/ Her insan internete bağımlı olacak.
11/ Tüm bilgiler internette olacak, sıfır ve birlerin uçurumlarına kilitlenecek.
12/ İnterneti kontrol eden, bilgiyi de kontrol eder.
13/ Biz geçmişin ve geleceğin karışımında yaşayacağız.
14/ İnsanlardan kötülük gelir, teknolojiden ise iyilik…
15/ İnternet küçük insanları kontrol edecek, biz ise interneti…
16/ Kontrol etmediğiniz için kontrol edileceksiniz!
17/ Bilgi GÜÇTÜR!

V. Biz neredeyiz?

1/ Biz neredeyiz?
2/ Hepimiz, nefretin bir silah ve özgürlüğün ise bir rüya olduğu hasta bir dünyada yaşıyoruz.
3/ Dünya çok yavaş büyüyor. Bir siberpunk için az gelişmiş bir dünyada yaşamak, etrafındaki insanlara bakmak, ne kadar hatalı olduklarını görmek çok acıdır.
4/ İlerliyoruz, bizi tekrar geri çekiyorlar. Toplum bizi bastırıyor. Okullarda ve üniversitelerde acımasız eğitim programları ile düşünce özgürlüğünü bastırıyor. Çocukluktan itibaren farklı bir görüşü ifade etme girişimleri reddediliyor ve cezalandırılıyor.
5/ Çocuklarımız bu eski ve hala değişmemiş sistemde eğitim görüyor. Hiçbir düşünce özgürlüğünü tolere etmeyen ve kurallara sıkı sıkıya uymalarını isteyen bir sistem…
6/ Eğer insanlar sürünmekten vazgeçip sıçrama yapsalar, bundan ne farklı bir dünyada yaşayabilirdik…
7/ Bu dünyada yaşamak çok zor Siberpunk…
8/ Sanki zaman durmuş gibi…
9/ Biz doğru taraftayız fakat yanlış zamanda…
10/ Her şey çok sıradan, insanlar aynı... Sanki toplum eski zamanda yaşamak için acil bir ihtiyaç hissediyor.
11/ Bazıları kendi dünyalarını, bir Siberpunk dünyası bulmayı ve inşa etmeyi deniyor. Kendi düşüncelerini inşa ediyor, gerçekliği değiştiriyor ve sanal bir dünyada yaşıyor. Düşünceler gerçekliğin üzerine inşa ediliyor.
12/ “Diğerleri” ise dünyaya olduğu gibi alışmışlar. Sevmeseler de, içinde yaşamaya devam ediyorlar. Dünyanın içinde olduğu boşluktan çıkacağı ve ilerleyeceği umudundan başka seçenekleri yok.
13/ Bizim yapmaya çalıştığımız şey durumu değiştirmek. Mevcut dünyayı ihtiyaçlarımıza ve görüşlerimize göre değiştirmeye çalışıyoruz. Gerekenleri maksimum seviyede kullanmaya ve çöpleri görmezden gelmeye… Ne kadar zor olursa olsun, toplum bizimle savaşırsa biz de onlarla savaşırız!
14/ Siber-uzayda kendi dünyalarımızı yaratırız.
15/ Sıfırlar ve birler arasında, bilgi parçaları arasında…
16/ Kendi topluluğumuzu yaratırız; Siberpunk topluluğunu…

Birleşin! Haklarınız için savaşın! Biz ELEKTRONİK BEYİNLERİZ, bir grup serbest fikirli isyancılarız… Siber-uzayda yaşıyoruz, her yerdeyiz, sınır nedir bilmiyoruz. Bu bizim manifestomuz; Siberpunk’ların manifestosu. 14 Şubat 1997. Christian Kirtchev.

--

--

Kaan Goktas 🏳️‍🌈🇪🇺🏴‍☠️🗽
Kaan Goktas 🏳️‍🌈🇪🇺🏴‍☠️🗽

Written by Kaan Goktas 🏳️‍🌈🇪🇺🏴‍☠️🗽

opposition journalist, cypherpunk, activist, blogger, author. https://kaangoktas.net @kaangoktas@mastodon.berlin

No responses yet